Ceza
Yeraltı ile başlayan müzik kariyerine Bomba Plak ile devam ediyor ve 10
yıldır kendi deyimiyle sistemi cezalandırıyor. Ama o gördüğünüz
Amerikan Rapçileri gibi değil. Ceza şarkısında olduğu gibi 'Aramızda
Fark Var' diyor:
Nefret ile Ceza. Nefret de Ceza da
bana göre negatif şeyler. Ama Ceza bu iki kelimeye pozitif anlamlar
yüklüyor. Ceza'daki baş kaldırış orta okul yıllarına dayanıyor. Okulda
gördüğü şiddet ve maddi sıkıntıları, haklı olduğunda bile sesini
çıkaramayan çocuğu almış onun yerine kelimelerini olabildiğince sert ve
özgürce söyleyen bir Ceza koymuş. O içindeki öfkeyi şiddete değil
şarkıya dönüştürüyor. Kendince gördüğü suçluları cezalandırıyor. Tıpkı
Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sı gibi. O şarkılarıyla insanları
agresifleştirdiğini değil tam tersine motive ettiğini düşünüyor. Bu
yüzden onu Amerika'daki 'Rap'çilerle karıştırmayın. Çünkü Ceza ile
onlar arasında 'irice' bir fark var.
Kübra: Cezayı sadece şarkı
sözlerinden, büyük laflar eden biri olarak biliyordum. Yazdığı şarkı
sözleriyle yurt içinde ve yurt dışında bu kadar hayran kitlesine sahip
olması ve Sezen Aksu, Candan Erçetin gibi ünlü isimlerle çalışması
görünenin arkasındakini görme ihtiyacı uyandırdı. Kim bu Ceza? Sistemle
ne derdi var? Gördük ki Ceza, önce kendini sorgu sandalyesine
oturtuyor, sonra da suçluları. Üsküdar'da memur bir babanın çocuğu,
elektirik teknisyeni Ceza, Rap star değilim diyor. Çünkü starlığa
inanmıyor. Ama kınadığı şeylerin de başına geldiğini söylemeden
edemiyor. Reklam filmlerinde oynamak gibi. Ne demişler; “Büyük lokma ye
ama büyük söz söyleme!”
Ne zamandan beri Ceza'sın?
Rap'i ilk 1980'li yıllarda keşfettim. Bir
süre sonra amatör olarak yazmaya başladığımda Ceza adını kullandım.
Sonra Nefret Grubu'nu kurdum. 1999'da Yeraltı, 2000'de Meclisi Ala
İstanbul, 2001'de ise Anahtar diye bir albüm yaptık. Sonra Medcezir,
Rapstar, Yerli Plaka ve en son Bomba Plak çıktı.
Ceza'nın geçmişinde nasıl bir yaşam var?
Babam memurdu. Üsküdar'da
gecekonduda oturuyorduk. Çok maddi sıkıntı çektik. O yaşlarda
dinlediğim bir müzikti Rap. Zaten hep seçici bir çocuktum.
Hangi özelliğinden etkilendin? Sloganik tarafı mı yoksa istediğin herşeyi söyleyebildiğin için mi?
O zamanlar ne demek istendiğini anlamıyordum. Sadece ritmi hoşuma gidiyordu.
Rap baskı altında kalmış, toplumda öteki olarak bakılmış siyahların müziği. Senin sebebin ne?
Okulda
gördüğüm muamele ile başladı herşey. İçime kapanık, az konuşan bir
çocuktum. Haklı olduğumda bile sesimi çıkaramıyordum. Bu müzik benim
çevremde gördüğüm yanlış giden şeylere karşı direnç göstermemi sağladı.
Ben yazdıkça kendimi daha çok açtım. Duygularımı paylaşabildim.
Tercüme edilmiş bir kitap gibi yani…
Aslında şöyle; yaşadığım çevre kendinizi
ispatlayabileceğiniz özgürlükleri olan bir toplum değil. Ama bu müzik
ile kendime ait birşey yapmış oldum. Diğer insanlara dinlettiğim zaman
'İşte bunu ben yaptım' diyorum.
Yaşadığın zorluklardan biraz bahseder misin?
Fakirlik yaşadım çok uzun
bir süre. Ama bunları anlatmak istemiyorum. Tabiki yaşadığım çok şey
oldu. Yokluğu çok yakından tanıyorum. Zaman zaman hala yaşıyorum. Okul
hayatında da yaşadığım bir sürü şey var. Eğitim sistemiyle ilgili.
Sen eleştirilen, hor görülen birimiydin?
Bu müziği yapmaya başladıktan sonra daha
çok hor görüldüm. Çünkü insanlar ön yargılıydı. Bu Amerikan müziği,
kültürü dediler. Ama bizim ne anlatmaya çalıştığımızı duymak
istemediler. Hep eğri oturup doğru konuşmaya dikkat ettim. Ama ezildim
de.
Annen öldükten sonra ne hissetin?
Ençok sevdiğim insandı. Son nefesini annem
kollarımda verdi. Kaybı hayatımda bir çöküş oldu. Bir daha
toparlanamayacağımı düşündüm. Ama sonra farkettim ki ondan gelen
yıkıntı bende bir güç oldu. Yazdıklarım ve duygularım değişti. Hemen
hemen her albümümde annem ile ilgili bir söz vardır.
Peki neden ceza? Kimi neyi cezanlandırıyorsun?
Ben mecazi tarafıyla ilgileniyorum. Şiddete
meyletmek yerine sözlerle cezalandırmak. Herhangi birşeyi şiddetle
değil aklınızla cezalandırıyorsunuz.
Peki suçlular kim?
Savaşı destekleyip, masum çocukları öldürenler.
Ya nefret. Nefret iyi birşey midir?
Irkçılığa ve savaşa karşı nefret besliyorum o nedenle Nefret. Negatif gibi görünse de pozitif bir anlamı var.
Başka nelerden nefret edersin?
Doğanın insanlar tarafından yok edilmesi ve insanların birbirlerine karşı duydukları ayrımcılıktan nefret ediyorum.
50 CENT ŞARKISINDA 'KADIN SATICISIYIM' DİYOR
Öfkeni dile getirince rahatlıyor musun?
Manevi bir haz duyuyorum. İnsanlarla bunu
paylaştığım için tabiki rahatlıyorum. Ama onun ötesinde bir vatandaş
olduğum için topluma karşı sorumluluğum olduğunu düşünüyorum. Toplumsal
olaylar karşısında tepkisiz kalmak yerine müziğimle birşeyler
anlatabiliyorsam, gençlere 'Aslında hayat böyle' deyip gözlerini
açıyorsam ne mutlu bana. İsrail'in Filistin'e karşı yaptığı katliama
karşı hiç bir sanatçı biraraya gelmedi. Bahsettiğim insanlar bir de
demokrat geçiniyorlar. Ama ben herkesin içinde çıkıp 'İsrail'e kahrol'
'Filistine özgürlük' diyorum.
Bunu söylemek zorunda mısın?
Değilim ama ben insanım. Orada zulüm gören bir halk var. Ben müziğimle toplumun üzerinde etkisi olan biriyim.
Onyıl önce bu müziğe başladın, hangi cesaretle?
Elektirik idaresinde 8 yıl çalıştım. Bir
yandan da Nefret'in 3 albümünü ve Med-Cezir albümünü yaptım. Maddi
anlamda hiç dönüşü olmadı. Dediğim gibi önemli olan benim duygularımı
ifade etmem. İnsanlar bana 'Türkiye'de müzikten para kazanılmıyor sen
bir de Rap yapacaksın, imkansız' dediler. Ailem de çok ön yargılıydı.
Peki ya şimdi?
Herşeye rağmen yine de ne oldum demiyorum.
Çünkü yarın ne olacağımız belli değil. Albümünüz çıkar, insanlar bir
süre size ilgi gösterir ama sonra kimse yüzünüze bakmaz. Elektrik
faturanızı bile ödeyemezsiniz ama dışardan 'A bak Ceza' derler. İşin iç
yüzü hiç öyle değil. Dediğim gibi manevi tutkum ve bu iş sayesinde
insanlara, sevdiklerime faydam olmasa bana da bir yararı olmayacak.
Herkes için yapıyorsun da insan ilk önce kendisi için yapmıyor mu bazı şeyleri?
Tabiki önce kendiniz için yapıyorsunuz. Kendiniz bundan haz duymasanız o kişilere bunu sevdiremeyebilirsiniz.
Dünyada standart Rap ekolü var. Beyzbol şapka, bol pantolan, küpe, arabalar, kadınlar…
Bunun ne kadar içindesin?
Böyle olmak zorunda değil. Amerikan kültürüne
özenmedim. Her zaman bol pantolan giymiyorum. Onlarla bizim aramızda
çok büyük farklar var.
Ne farkın var?
Onlar kadınları aşağılayıcı sözlerden,
uyuşturucu sattıklarından, sokakta adam öldürüp dövdüklerinden
bahsederler. Bununla övünürler. Türkiye'ye 50 Cent diye birisi geliyor.
Söylediği şarkının anlamı 'Kadın satıcısıyım' demek. Acun programına
çağırıyor ve Türkiye alkış tutuyor. Ben böyle şeylerden utanırım benim
inancım ve görgüm böyle birşeye izin vermez. Hem görünüşümde hem de
anlattıklarımda çok fark var. Sorumluluk sahibiyim. Ben Rap'i batıda
gördüğümüz gibi değil kendi toplumuma göre yapıyorum.
Şarkı sözlerinin bazılarında kendini överken bazılarında eleştiriyorsun…
Tabi ben de zaman zaman kendimi eleştiriyorum.
Yaptığım yanlışları düzeltmeye, hak yememeğe özen gösteriyorum.
Maneviyatımla kendimi yargılıyorum çoğu zaman. Sert bir çıkışım
olduğunda haklı da olsam yanlış yaptığımı hissediyorum. Kibrimi kontrol
etmeye çalışıyorum. Bana göre insanlar hangi işi yaparlarsa yapsınlar
eşittir. Bulunduğum camiada gördüğüm kibiri çok eleştiriyorum. Çünkü
ben 'sanatçıyım ünlüyüm' rüzgarına hiç kapılmadım.
Aslında ben yükselmiyorum, alçalan duvarlar diyorsun...
Aynen. İnsanlar bizi fark ettiler aslında.
Ceza yükseldi büyüdü diyorlar. Ben hep olduğum yerdeydim ama
etrafımızda duvar vardı. O duvarlar yıkıldı insanlar bizi fark etmiş
oldu.
Yazdıklarını süzgeçten geçirir misin yoksa olduğu gibi mi yayınlarsın?
Tabiki otokontrolünüz oluyor. Toplumun belli
kesimlerinin rahatsız olduğu şeyler de içerebiliyor. İnsanların gönlünü
kırmamak da gerekiyor. Artık sadece kendimi düşünerek yapmıyorum. Sizin
beğendiniz kadar o insanların da beğenmesi gerekiyor. Yazarken
kontrollü yazıyorum.
Sert misin?
Çok duygusalım aslında. Sertliğim de ondan kaynaklanıyor. Çok kolay sinirlenip çok kolay ağlayabiliyorum.
Saldırgan mısın?
İster istemez.
Peki insanları agresifleştirdiğini düşünüyor musun?
Hayır. Çünkü o bambaşka bir rap tarzı.
Vurun, öldürün, ailenize karşı gelin gibi sözler yer alıyor. Ama ben
öyle yapmıyorum. Daha fazla hırs ve moral veren şeyler yazıyorum.
Peki bu iyi niyetli mesaj karşı tarafa ulaşabiliyor mu?
Çoğunluk anlıyor ne demek istediğimi. Zaten
sadece genç gruba şarkılar yapmıyorum. Benim çok değerli yazar,
öğretmen, edebiyatçı, gazeteci dostum var. Hiç Türkçe bilmeyip müziğimi
dinleyen çok insan var. Yurt dışında yüzü aşkın konser verdim.
Mesajlarımın yerine ulaştığını düşünüyorum.
YAZDIĞIM AŞK ŞARKILARIM VAR AMA…
Aşık olmak gibi insanın çok inceldiği anlar olur. Neden yazmıyorsun öyle şarkılar?
Aşk şarkısı da yazarım aslında. Kimsenin anlatmadığı şekliyle yazarım hatta.
Küçümsediğin için mi yazmıyorsun?
Hayır küçümsemiyorum. Türk müzik
piyasasındaki örnekler gibi yazmam. Çünkü o şarkılarda sadece
kelimelerin yeri değişiyor. Aslında yazdığım şeyler var ama
yayınlamadım.
Hep bir depresiflik var şarkılarında. Hiç eğlenmek için yazdın mı şu zamana kadar?
Yerine göre eğlenceli şarkılarda yapıyoruz ama
çoğunlukla yaralara parmak basıyoruz. Benim karakterimde bir
depresiflik var bu doğru.
Sen ne yapıyorsun tam olarak. Yani düzen mi değişsin istiyorsun?
Öyle bir çabam yok. Çünkü biliyorum
değişmeyeceğini. En azından yeni gelen nesil için birşeyler ne
yapabilirim diye düşünüyorum.
Cesaretin nereden geliyor?
İçimden geliyor.
Peki doğruyu söylediğin için 40 kapıdan kavulsaydın 41. kapıyı da çalar mıydın?
Kesinlikle çalardım.
Sen neleri eleştirdin başka? Mesela Kürt, Ermeni, Başörtüsü sorununa değindin mi? Yaptın da biz mi duymadık?
Ben bu söylediğiniz tüm konulara değindim.
Bir parçamda 'Başörtüsünü değil, Noel babayı kovun evinizden' diyorum.
Ermenilerle de ilgili de yaptım. 'Ermeni, Rum komşum çoktur ama
aramızda hiçbir problem yoktur olsa bile geçinip gideriz bize göre hava
hoştur.' 'Türk ya da Kürt, Alevi ya da Sünni, Laz ya da Çerkes, Fenerli
ya da Cimbom biz 'puzze'ız biz anadoluluyuz bak bu plaka yerli' bunları
hep yazdım.
Evet sen sözlerinle bir nevi puzzle
yapıyorsun. Puzzle'ın parçalarını nereden buluyorsun? Ben entellektüel
birikime sahip biri değilim. Ama kendimi geliştirdim. Ansiklopedi ve
sözlük okudum. Ama okul hayatını sürdüremedim.
Neden?
Üsküdar Cumhuriyet Lisesi'nde müzik hocamız
bizi fülütle döverdi. İngilizce öğretmenimden çok dayak yedim. Elektrik
dersinde yumruk da yedim. Ortaokulda beni döven kişi Gülten Yalçın'dı.
Yaramaz bir çocuk muydun?
Ne kadar yaramaz olursanız olun o çeşit bir muameleyi hak etmez. En az iki günde bir dayak yiyordum.
Rap star değilim
Rapstar diye bir albüm yaptın. Rap star olur mu? Sen starlık kavramını her fırsatta eleştiriyorsun.
Ben bir defa rapstar değilim. Olmadığımı
savunuyorum zaten. Ben bunu eleştirmek için yaptım. Ben ne olduğunu
anlamadan insanlar 'Star oldun' dediler. Ben bundan rahatsız oldum.
Niye starlık kötü birşey mi?
Değil aslında. İnsanların gözündeki
starlıkla sizin yaşadığınız arasında fark var. Birçok arkdaşım var
isimleri star diye anılan. Halkın arasına karışmazlar. Ama ben sokakta
yürüyorum, vapura ve dolmuşa biniyorum.
Sen nasıl yaşıyorsun peki?
Kimsenin gönlünü kırmamaya çalışıyorum.
Popüler olmak ve tanınmak gibi bir amacım da olmadı. Müziğiniz
dinlendikçe tanınırsınız ve popüler olursunuz. Tanınmak istemiyorsanız
müzik yapmazsınız. İyi bir iş yaparsınız duyulur bu kaçınılmaz.
Rapstar'ın jüri üyeliğini yapıyorsun. Bu programlar insanları alenen sömürüyor. Nasıl bunun içinde var olabiliyorsun?
İki yıldır bu programla ilgili bir baskı
vardı. Ben olmasaydım çok alakasız insanları görecektiniz orada. En
azından insanların yaptığına biz olmamış diyelim dedim. Ben de o
formatta olmasını istemezdim ama dönüşleri de çok güzel oldu. Ulusal
bir kanalda böyle birşeyin başlatılması çok güzel birşey. İnsanları o
müziği anlatmaya ve yanlışları göstermeye çalışıyorum.
Kınadım başıma geldi
Para kazanmadan önce ve sonrasında neler değişti?
Daha sorumluyum ve gözler üzerimde. İnsanların
benden daha çok beklentisi var. Bir dönem bir kibire kapılıyordum.
Çünkü dünya etrafımda dönmeye başlamıştı. Ama son anda kurtuldum.
Parayla aran nasıl? Kalemini etkiliyor mu?
İkinci planda. Eleştiren insanlar benim
lüks bir yaşantı içinde olduğumu düşünüyorlar. 'O gece kulübü senin bu
gece kulübü benim' gezdiğimi düşünüyorlar. Amerikan kliplerindeki gibi
bir hayat zannediyor herkes. Ama öyle değil. Aileme sevdiklerimin
dertlerine çözüm bulmak istiyorum. Kazandığımı paylaşıyorum.
Herkes senin reklam filminde oynamanı eleştirdi…
Paraya ihtiyacım olduğu için o reklam
filminde oynadım. Bu durumu önceden sevdiğim bir sanatçıda gördüğüm de
eleştiriyordum. Şimdi onları daha iyi anlıyorum. Kınadım ve başıma
geldi. Ondan sonra bana yüzlerce teklif geldi. O kadar büyük paralardı
ki bir gün içinde ev ve araba alabiliyordum. Ama yapmadım. İnsanlar
yapılmayanı değil yapılanı görüyor.
Reklamda oynamak kötü birşey mi ki? Neden eleştiriyorsun?
Kötü değil ama bana yapılan eleştirileri
kaldıramıyorum. Motivasyonumu düşürüyor. Benimde tabi ki kendi
prensiplerim var. Sadece müzikten para kazanmak istiyorum.