Rap denince Türkiye'de ilk akla gelen isim
Ceza, TTNET MÜZİK'in konuğu oldu. Sayısız hitin birçok albümün ve
birçok düet şarkının ardından ilk kez bir düet albümle hayranlarının
karşısına çıkan Ceza "Bomba Plak" ile 2009'da da patlama yapacağa
benziyor. Ünlü rapçiyle yeni albümünü, rap müziği ve yeni projelerini
konuştuk...
Bu albüm uzun zamandan beri bekleniyor. Bugüne kalmasının nedeni nedir?
Çıkış
için belli bir tarih verilmemişti zaten. Tabii ki çalışma sürecinde
ufak tefek aksilikler yaşandı. Ayrıca albümü en kusursuz hale getirip
dinleyicilere sunmak için de ince eleyip sık dokuduk. Killa Hakan’ın
ve benim, konser ve diğer çalışmalarımız da oldu arada ama şükür ki
yetiştirdik.
Albüm, Türkiye ve yurtdışı olmak üzere iki baskı hazırlandı. İkisi arasında ne gibi farklar var?
Türkiye'deki
ilk baskı özel versiyon olarak sadece 7500 adet basıldı; içinde özel
görüntüler, video klipler, sticker ve poster olarak özel bir dizaynla
sınırlı sayıda satışa sunulacak. Parçaların hepsi Türkçe. Meles, Ayaz
Kaplı, Gekko gibi düetler var albümde. Avrupa’da çıkacak versiyonda ise
bazı yabancı sanatçılar bize kendi dillerinde seslenecekler... İki
albümdeki parçaların çoğu birbirinden farklı. Avrupa’da çıkacak olan
için henüz belli bir tarih yok...
Rap, söze dayalı bir müzik türü, Türkçe bir albümün yurtdışında anlaşılma şansı nedir?
Emin
olun ki fazlasıyla anlaşılıyor ve hissediliyor. Benim daha önce
yaptığım albümler de Türkiye dışında piyasaya çıktı ve birçok yabancı
dinleyici tarafından sevildi, beğenildi. Türkiye dışında Amerika ve
Avrupa olmak üzere 100’den fazla konser verdim. Bunların bir çoğu
yabancı organizasyonlardı. Birçok ülkeden hayranlarım var. Ayrıca
ülkemizde nasıl insanlar anlamadıkları dilde sanatçıları dinliyorlarsa
biz de aynı şekilde bunu yapabiliriz. Müziğin ne kadar evrensel
olduğunu konserlerimde bana eşlik eden yabancı dinleyicilerim
ispatlıyorlar.
Albümün hem Türkiye hem de yurtdışı versiyonunda pek çok düet bulunuyor...
Türkiye
versiyonunda Ayaz Kaplı, Meles ve Gekko gibi düetler bulunmakta. David
Paolon, Akşit Uğurlu, Nht, Bekir Karaoğlan gibi prodüktörler var. Ümit
elektro saz ve bağlama ile, Mesut Barani keman ile bize eşlik ettiler.
Türkiye dışında çıkacak olan versiyonda da Sido, Alpagun, Xavier
Naidoo, Jonnesman, Kerry James, Tommy S ve daha birçok isim, parçalarda
kendi dilleriyle yer aldılar...
"Baştan sona
sokakların dili ve sokak yaşamını anlatan" bir albüm olduğunu
söylüyorsunuz. Pek çok rapçi "popüler" olduktan sonra sokak kültüründen
uzaklaşmakla eleştirilir, siz de kendinizi sokak kültüründen uzaklaşmış
hissediyor musunuz? "
Dinlenip beğenildikçe tanınmak ve popüler
olmak kaçınılmaz. Ne mutlu ki çok uzak diyarlara, milyonlarca insana
müziğimi ulaştırabildim ama kesinlikle popüler olmak gibi bir amacım
yok, olmadı da. İşinizi iyi yapıyorsanız herkes sizi eninde sonunda
fark eder. Ben çok uzun zamandır bu işle uğraşıyorum, birçok insan beni
daha yeni tanıyor. Yani bu bir anda olan bir iş değil. Müziğim virüs
gibi yayıldı ve yayılmakta. Her zaman ciddi şeylerden bahsettim. Hep
sorumluluk sahibi olduğum için; hep duygusal, samimi, eleştirel ve
sosyal içerikli sayısız şarkı yaptım. Birçok farklı tarzda müzik yapan
sanatçılarla farklı deneyimler, çalışmalar yaptım. Sözlerimi ve
konuları herkesin anlayabileceği şekilde seçip yazmaya çalışıyorum.
Hapishanelerden gecekondulara, Diyarbakır’dan New York’a kadar
dinleyenlerim var ayrıca “underground” diye bağıranların çoğu aile
desteğiyle yaşayan, geçim derdi ve sorumlulukları olmayan, basit ve
ucuz müzik yapan, benim yıllar önce geçtiğim yola daha yeni giren,
heyecanlı, genç arkadaşlar. Eğer işi bilinçli yapmaya başlarlarsa beni
daha iyi anlayacaklardır. Kimse merak etmesin, yüzüm her zaman sokağa
dönük. Milliyet gazetesi reklamı bunun en güzel örneklerindendir...
Rap, Amerika kaynaklı bir müzik, oysa siz "Delight" şarkınızda Amerikalı rapçileri eleştiriyorsunuz. Sizce kötü olan nedir?
Aslına
bakarsanız türkülerimiz ve sanat müziği haricindeki tüm müzikler
yabancı kaynaklı. Ben o parçada Amerikalılardan çok, bizi
Amerikalılarla bir tutanlara örnekler gösteriyorum. Video klipte de
göreceksiniz, Amerikalılar gibi her şeyin sahibi değil, hizmet eden
olarak gösterdik kendimizi. Ayrıca kadınları aşağılamadan değer
verdiğimizi gösteren sözler var. Kadınlar mal ya da sadece et parçası
değil bizim için. Porno objesi ya da materyal de değil. Yerli plaka
klibinde de buna benzer bir anlatım vardı. Kadınlar özeldir,
değerlidir. Sadece bu fark bizim batıdan fazlasıyla ayrılmamızı
sağlıyor. Ayrıca esprili bir şekilde Amerikan kliplerinde olan küfür ve
söylemlere göndermeler yaptık. Benim etrafımda, toplumumda aç ve muhtaç
insanlar varken kiralık arabalar, elmaslar, kolyeler vs. gibi imajlarla
insanların önüne çıkamam. Bu parça biraz eleştirel ama moral verecek
şekilde, insanları eğlendiren bir çalışma oldu. Albümün en hareketli
parçası da bu...
Albümde politik ve sosyal içerikli birçok
konuya değindiğinizi söylüyorsunuz...Savaş, ırkçılık, çıkar ilişkileri,
yolsuzluk, politik çarpıklıklar ve daha birçok konudan bahsettik. Kavga
etmeden, kırmadan dışarı nasıl enerji verilebileceğini gösterdik. Daha
iç dünyamızla ilgili, şahsi ve duygusal konular da var. Hiçbir albümde
duymadığınız, küfür olmayan sert söylemler var.
"Bomba Plak"ın sizin için şimdiye kadar yaptıklarınızdan farklı bir albüm olduğunu söylüyorsunuz. Ne gibi farklar var?
İlk
kez Türkiye ve Almanya’dan iki sanatçı böyle bir çalışma sundu. Ben
İstanbul, Killa Hakan ise Berlin’den. Yıllardır Almanya’da Türkçe rap
müziği en iyi icra eden isim olan Killa Hakan’la yaptığım bu çalışma
ilk düet albümüm oldu. İlk kez bütün çalışmalar Avrupa’da yapıldı.
Dinleyenler ve bizi takip edenler fazlasıyla farklılığı hissedecekler.
Berlin'deki rap atölyeleri nasıl gidiyor? Türkiye'ye taşımayı düşünüyor musunuz?
Berlin’e
"Ceza & Friends" adlı gençlere yönelik bir workshop çalışması için
davet edildim. Biraz İngilizce haricinde yabancı dilim olmamasına
rağmen Arap, Afrikalı, Alman, Türk ve daha birçok ulustan gençlerle çok
zevkli bir iş yaptık. Onlara DJ Volkan T ile birlikte rap dersleri
verdik. Open mic, stüdyo kayıt, ritm, rap ve söz yazma teknikleri,
sahne ve mikrofon gibi çalışmalar... Volkan’ın Almanya’da yaşaması,
bazen çevirmenler ve biraz İngilizce sayesinde çocuklarla çok iyi
anlaştık. Yaklaşık 30 ders yaptık, ilk derste elleri titreyen gençler
son derste inanılmaz söz yazıp, rap yapmaya başlamışlardı. Finalde o
gençlerle bir konser yaptık ve aileleri, arkadaşları, projeyi
destekleyenler hayranlıkla izlediler. Benim için güzel bir deneyim
oldu.
Türkçe rap'in gidişatını nasıl görüyorsunuz?
Çok
güzel örnekler çıkmaya başladı, yeraltı kaynıyor. Dinlediğim sağlam
rapçiler var, daha da iyi olacağından eminim. Özentilik, heyecan,
kompleks ve kıskançlık yüzünden çıkan çürük elmalar ise azalıp yok
olacaklar. Hak eden kimsenin yolunu kesmeyen, hak yemeyen ve çalışan;
eninde sonunda istediğini elde eder.
Yurtdışında
rap müzisyenleri genellikle klanlar, gruplar halinde çalışmalar
yapıyorlar, Türkiye'de de genelde öyle. Bu gruplaşma, bu rekabet rap'i
besleyen bir durum mu?
Açıkçası bu kavgaların hiçbiri benim
ve buradaki insanların karnını doyurmuyor. Şu an Batı’daki kavgaların
çoğu bilinçli ve danışıklı. Milyonlarca doların döndüğü bir piyasaları
var. Buradaki kavgalar daha çok hırs, rekabet ve duygusallıktan
oluşuyor. Bu işi yapanlardan istediğim dünya ve toplumdaki
düzensizliklere ışık tutacak sözler ve davranışlar içinde bulunmaları.