RAPCİTY

Kurşun Röportajı Gdhgdwu4


Join the forum, it's quick and easy

RAPCİTY

Kurşun Röportajı Gdhgdwu4

RAPCİTY

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
RAPCİTY

rap,grafiti,hiphop,breakdance,kilp,mp3


    Kurşun Röportajı

    Admin
    Admin
    Administrator
    Administrator


    Erkek
    Takımı : Kurşun Röportajı Fenerbahce
    Ruh hali : Kurşun Röportajı Anlayi10
    Doğum tarihi : 12/03/93
    Mesaj Sayısı : 260
    Yaş : 31
    Nerelisin : bursa
    Takma Adı : cino
    Favori Rapcin : Hepsi
    Kayıt tarihi : 09/03/08

    Kişisel ileti/Not defteri
    . .: RAPCİTY İYİ EYLENCELER DİLER

    Kurşun Röportajı Empty Kurşun Röportajı

    Mesaj  Admin Perş. Nis. 09, 2009 7:12 pm

    Biraz kendinden bahseder misin?

    İsmim Kadir Aktürk. 22 senedir Üsküdar / Esatpaşa'da ikamet ediyorum. Genellikle psikoloji kitapları okurum. 1998 yılında başladığım 'Thai Box' sporuyla Türkiye ve İstanbul Şampiyonu unvanlarını kazandım. 2005 yazının sonunda İstanbul Şampiyonu unvanıyla sporu bıraktım. 1999 yılında ilk rap’imi yazdım. İlk demo kaydımı 2000 yılında 'Kanunsuz Aile' adlı albümle yaptım. 2000 yılından itibaren gerek İstanbul gerekse İstanbul dışında konserler verdim. Şu an birkaç proje üzerinde çalışmakla meşgulüm.

    - Rap’i neden seçtin?


    Dünyada yalnız olmadığımız düşüncesi, rahatlatıcı bir düşüncedir. Ama burada önemli bir nokta vardır; her ne kadar yalnız olmadığımız duygusu bizi rahatlatsa da, kendimizi özel hissetmekten, biricik hissetmekten hoşlanırız ve benim anlayışım içinde rap bu bu duyguyu ruhuma son derece iyi aksettirebiliyor. Sanırım bu nedenle rap olabilir çünkü rap yapınca kendimi özel hissedebiliyorum ve rap olmasaydı bana bu duyguyu ne hissettirirdi bilmiyorum.

    - Seni dinleyenler genelde sözlerinin sert olmasından etkileniyor. Bu sertlik neden ön planda ?


    Herkesin ölüme bir bakışı vardır. Kimileri insanın dışında der, kimileri intihar diye adlandırır. Yaşamın dikliği, çelişkileri ve uçurum acıları sanki insana yok olmasını önerir. Ben burada bütün bu olanlara bir eylemci olarak üslubumu sert koymalıyım ki direnme eklemlerim beni yaşama daha çok bağlayabilsin. Geçmişte yaşanılan duygusal çöküntüler de sertliğimin kökeninde barınıyor ve bu acılarımla ancak sert tabirler ve argo kelimelerimle başa çıkabiliyorum. Çünkü yüzleşmek istiyorum sıkıntılarımı içime atıp kendimi melankolizmin dalgalarına bırakmak istemiyorum. Ve inadına acılarımla sevişiyorum!

    - Bu kadar sertliğin yanı sıra, hatta flex yaparken birden R&B albüm çıkardın. Bu fikir nereden çıktı? R&B çalışmaların devam edecek mi?

    Hayatın gürültü ve patırtısına göz atarsanız, bütün insanların zavallılıkla uğraştıklarını ve bütün güçleriyle acılarını uzaklaştırmaya çalıştıklarını görürsünüz. Bu yanlıştır ve benim R&B'den kastım şudur; ben dinleyicilere bir şeyler sunduğum zaman bu müzikaliteye eklemem gereken en önemli tatları da kıvamında eklemek benim için sert mizacımla yüzleşmek gibidir. Yıllarca çeşitli barlarda, özel günlerde R&B seslendirdim. O zamanlar boşa çıkarmak istediğim her parça şimdiki konumumda önceki çıkardıklarımın bu sonuca erişmesi gibi birden türemiştir. Aslında dostlarımın da katkısı oldu. Onlar biraz üstelediler, çıkaralım bir bakalım tepki ne olacak diye. Ve beklediğimizin en üst düzeyinde bir sempatizanlık oluştu. Sonra bir baktım herkes R&B motifler işlemeye başladı albümlerine. Bazıları için ilham kaynağı olmak gurur verici. Eziklikten kurtulmalıdır her insan.

    - Gelelim 2005 senesine. Halk oylamasıyla 2005’in En İyi Underground ismi seçildin. Neler düşündün o an; en iyisi olmak nasıl bir duygu?


    Tarifi aslında çok güç. Ufkunun derinliğine göre kalbine taş atarsın ya, içi dolu mu boş mu diye. Sanırım dinleyicilerim de benim ruhumu bu şekilde okşadı. En iyisi seçilmek bazılarının zoruna gitse de çok geçmeden kabullendiler ve üstüne bir bardak soğuk su içip sağa dönüp uyudular. Ben o platforma çıkana kadar bilmiyordum seçildiğimi. Performansımı yaptım, tam sahneden iniyordum ki sunucu “Dur Kurşun! Nereye gidiyorsun sana hediyemiz var!” diyince; tamam dedim sanırım ben seçildim. İnanın ödülü aldım, sahneden indim ve direk dostlarıma sarılıp bir güzel gözyaşı döktüm. Duygunun içinde gururlanıp gülmek bu olsa gerek. Allah herkese bu tarz duyguları nasip etsin.

    - Şu an Fuat Ergin ile beraber çalışıyorsun. Fuat’la çalışmak nasıl?


    Biz aslında hep beraberdik, yan yana değildik ama ruhumuz kalbimiz de bütünleşmişti. Ben onu öz abim gibi severim, o da beni öz kardeşi benimsemiştir. Fuat abi benim için çok farklı. Türkiye’de çalışmak istediğim tek headline insan. Onun bilgi ve tecrübelerinden yararlanıyorum. En azından sabırlı olmayı ve haksızlıklara karşı eyvallah diyip gülüp geçmeyi öğretti. Yaptığı olağanüstü işleri bir yana bırakın ben onu adam gibi adam olduğu için seviyorum ve onun yanında olmaktan gurur duyuyorum!

    - Türkçe rap’te çok fazla arabesk kullanılıyor. Hatta sen de ciddi anlamda arabeski kullananlar arasındasın. Neden bu arabesk kültürünü kullanıyorsun?


    Roller bir evreden sonra ters döner ve ateş yer değiştirir ve yakanı yakıp, yananın külünden doğmak ise bireyin kökeninden meydana gelir. Arabesk bu milletin ruhuna şırıngalanmıştır ve kolay kolay kimse içinden atmayı düşünmeyecektir. Amerika’da soul/r&b/jazz eski kültürlerine dayanıyorsa, bana kalırsa bizim de yaptığımız işlerde arabesk gırtlağını kullanmamız gerekir. Ben pek soft rap taraftarı değilim. Çünkü bir şarkıyı ezberleten şey nakarattır. Dostlar arasında bana 'nakarat adam' derler.
    Bir şarkının sizi cezbetmesi için ya melodisi hoş olacaktır ya da nakaratı kulaklarınızın kapısını siz açmadan açacaktır. Benim için arabesk vokalli nakarat kullanmak melankolik şarkılar yapmaktan iyidir.

    - Underground olmana rağmen çok fazla takip edenin var. İstanbul dışına nasıl ulaşıyor şarkıların?


    Evet fanatik sayılan hayran kitlem oldukça fazla. Ben hepsine teker teker teşekkür ediyorum. Beni gizli de olsa destekleyenler bile var. Ve hatta benim için tartışanlar bile var. Konularımı kapalı bir alana sürüklemedim hiç, hep açık oldum. Polyanna’cılık oynamadım. Gerçekten hedef aldığım asıl dinleyici kitlesine ulaştığımı biliyorum. Beni yalnızca onlar bile dinlese ben amacıma ulaşmış olurum. Yani beni yaşadıklarımı anlayan insanlar değil de birebir yaşayanlar destekliyor. Çok minnettarım hepsine; Hollanda, Almanya ve Türkiye’nin dört bir yanından hayranlarım var. Bu azımsanacak bir şey değil. Ama ben hala çalışıyorum ve elimden geldiği kadar en iyisini ‘eşkiya hayatında’ sefalet çeken her kardeşime yansıtmayı kendime bir borç biliyorum.

    - Kendine örnek aldığın yabancı veya Türk rapper’lar var mı?


    Örnek aldığım insan yok yalnız bu işin erbabı olan üstad Fuat Ergin’in geçmiş ve bugünkü çalışmaları sayesinde kendisine olan hayranlığım had safhada. Yabancı olarak tabii ki 2Pac var. Bir de bu aralar Z-Ro diye West Coast’tan bir MC daha piyasada. Onu da takip ediyorum bu aralar ve aşina oldum diyebilirim.

    - A.P.O. ile olan çalışmalarınıza da değinmeden olmayacak. A.P.O. senin için ne ifade ediyor? Beraber ürettiğiniz şarkılar download listelerinde sürekli en tepede, bu beraberlikten bir grup doğabilir mi?

    A.P.O. benim iş arkadaşım değil bunu herkes bilsin. Kendisi benim son derece saygı duyduğum ve insanlık namına kendime en yakın bulduğum dostumdur. Bizim şarkılarımız neden tavan yapıyor çünkü biz birbirimizi kapatıyoruz ve hem akıl hem de karakterimiz uyuştuğu için ortaya parmakları yedirtecek kıvamda olağanüstü şarkılar çıkarabiliyoruz. Biz zaten bir grubuz. İleride bunun meyvelerini herkes yiyecek.
    Rap bir zamansa APO akrep ben de yelkovan!

    - Rap’le ilgilenmeyen diğer sanatçılarla tartışmalar uzayıp devam ediyor. Bunlara nasıl bakıyorsun?

    Kendini bulamama güzergahı olmamalı rap. Bu kültür diğer kültürlerden çok farklı. Herkes bu yaşam tarzını üzerine elbise yapıp giymemeli ve giyenlerle de absürd manalarla çatışmamalı. Sonuçta herkes kendi tasındaki yemeği yerse kimse aç kalmaz ve kimse kavga etmez. Herkes kendi söküğünü dikmeli, bence böyle tartışmalar lüzumsuz ve saçma.

    - Gelelim profesyonel çalışmalara… Ne zaman bandrollü albümünü dinleyeceğiz? Bu albüm yine flex mi olacak yoksa R&B de olacak mı?

    R&B de olacak tabii. Eşit sayıda olacak. Her kesime hitap eden bir yeteneğim olduğu için her zaman şükrederim ve şuna inanırım ki sabırlı olursam Allah beni doğru olan hiçbir şeyden şaşırtmayacaktır. Süpriz diyelim. Ben de isterim ve herkes ister tabii ki bandrollü bir albüm.

    - İlerleyen dönemlerde planların arasında neler var ?

    İlk işim ikinci bir R&B albüm yapmak. Bunun ardından üçüncü solo underground rap albümümü internete verip biraz köşeme çekilip dinlenmek istiyorum.

    - Lirik yazarken nelerden ilham alıyorsun ?

      Similar topics

      -

      Forum Saati Çarş. Mayıs 08, 2024 12:41 am